17 Eylül 2010 Cuma

Bir Röportajın Şifreleri


Ertuğrul Sağlam'ın geldiği günden beri en iyi yaptığı işlerden birisi de basın ile olan ilişkilerini düzeyli tutması. Benim bildiğim kadarıyla pek şaşmayan Perşembe toplantıları, her futbolcusunu sırayla ve herkesin konuşabileceği şekilde kendisinden önceki gün toplantıya göndermesi ve söylediği her sözün gerçekliğinden asla şüphe duymayacağınız şekilde bizleri alıştırmış olmasıyla Bursa yereli için bir yenilik yarattığı inkar edilemez. O toplantılarda söylediklerinin maç sonunda gerçekleşmesi ile de ne kadar inançlı ve gerçekçi olduğunu da söylemeden geçmeyelim. Galatasaray gibi büyük (!) takımda bile sezon başında basın toplantılarının organizesini bir klüp başkanı bile beceremediği bir spor camiasında bu tip sürekliliği olan bildirilerin hem bizlere hem basın mensuplarına büyük yararı olduğunu söyleyelim

Valencia maçına teknik bir analiz yapmak istemedim. Gerçeği elbette inkar etmiyorum ama Ntvspor, Lig Tv gibi kanalları izlemekten özellikle kaçındım. Maç özetini izleyip tekrar üzülmek değilde orada konuşma fırsatı verilen insanların bilmeden kıskançça ve sadece olumsuzluk konuşmak adına konuşmalarını midem kaldırmıyordu ta ki dün gece Mustafa Doğan ve Sergen ile neşeli saatler tadındaki Maç toplantısını izleyene kadar. "Bursaspor bu ligin takımı değil" diyor Sergen bey, "Yeterli kadroları yok" diye ekliyor. 2 cümlesi ile boyun ve çene kaslarımın gerilmesine neden oluyor. Kumandanın kırmızı tuşuna basıyorum. Televizyon kapanıyor ama Sergenin o pis suratı gözümün önünden gitmiyor.

Şifresini çözmek istediğim röportajın tam metnini ararken yine Ntvspor sitesine giriyorum. Hadi ajansspor yorumlarını geçtim. Burda da yine embesilce ve alçakça yorumlar. Midem bulanıyor. 16 Mayıs - 01 Haziran periyodunda yerlere göklere sığdıramadıkları başarımızı sırf kıskançlık uğruna mahalledeki sümüklü çete lideri misali konuşan insanların yorumlarını profil resimlerini gördükçe, insanların bu kadar iki yüzlü olduğunu gördükçe kanım çekiliyor, dayanamıyorum...

Hocanın röportajına geçmeden önce Valencia maçıyla ilgili son olarak şunu söylemek istiyorum. Nunez ve Insua ile Valencia defansını yormak istedi hoca Sercan ile de son darbeyi vurarak maçı koparmak istedi. Ama olmadı. Yenildik. Biz mutlu olmasak bile Türkiye' nin bir kısmı mutlu oldu. Olsun bir insanı bile mutlu etmek sevaptır bu günlerde.

Sağlam, "Bizim öncelikli hedefimiz lig" dedi. Sağlam takımıyla ilgili ise, "Bizim takımda tek başına oyunun skorunu değiştirecek oyuncu yok çünkü biz takım oyunu oynuyoruz bireysel yetenekler ve takım oyunu ile ortaya böyle bir güç çıkarıyoruz" değerlendirmesini yaptı. Öncelikli hedefimiz elbette lig çünkü biz şampiyon olduğumuz gün zaten tarihin akşını değiştirdik. 10 yıl önce Uefa kupasını alan Galatasaray'dan başka kimin büyük bir başarısı vardı ki Avrupa'da? Türk Futbolu kriterleri için başarı nedir ki? Biz zaten gücümüzün farkındayız, Şampiyonlar liginin de zor olduğunu biliyoruz önümüze gelene 5 atacağız diye teminat mı verdik? Benim geldiğim günden itibaren koşullar nedeniyle takım oyununa yöneldik ve bugüne bu şekilde geldik. Bu sene de Şampiyon olalım ya da 2. olalım hem gelirimiz hem Avrupa kültürümüz artsın ondan sonra büyük taahhütlerde bulunalım demek istiyor aslında.

Sağlam, "Şampiyon olarak bitirdiğimiz sezonun ardından, yeni sezonda çok zorlu bir fikstüre rağmen ilk 4 haftayı 4 galibiyetle geçip ligin zirvesinde olmak sevindirici. İyi bir başlangıç takım üzerinde olumlu bir motivasyon oluşturacak." derken de ne olursa olsun, biz bu ligin "hala" lideriyiz. Geçen sene Şampiyon olduğumuza göre de şu an Türkiye2nin en iyi takımı biziz. Deplasmanda Galatasaray'ı da, Sivas'ı da yendik, Eskişehirsporu mağlubiyetten gelerek yendik. Kötü oynasak bile maç kazanıyoruz büyük takım olmak seyircisiz maçlarda 4 gol atmak ile olmuyor demek istiyor aslında.

Sağlam itirafta bulunarak, "Bizim takımda tek başına oyunun skorunu değiştirecek oyuncu yok. 5 kişiyi çalımlayıp, tüm rakiplerini birer birer geçip gol atan oyuncu gösterebilir misiniz? Öyle bir takım değiliz biz, öyle de bir oyuncumuz yok bizim. Bizim iyi yapabildiğimiz, yardımlaşarak, birbirimize destek olarak başarıya ulaşabiliriz. Oyun disiplininden uzaklaşınca bu takım başarılı olmuyor. Bizi biz yapan değerler var. Bunları korumak zorundayız. Ekip birlikteliğini tam anlamıyla sahaya yansıtıp takım olgusunu üst düzey göstermek zorundayız" dedi. Bizim takımımızda herkesin hem saha içinde hem saha dışında peşinden koştuğu Volkan, Sercan, Ozan İpek var. Ama bu arkadaşlarımız yanlarında kendi hızlarına ayak uydurulduğunda tek başlarına skorları değiştirebiliyorlar. İvan Ergiç var. İstanbul medyası pek bilmez. İnönü de attığı gibi Sami yen de attığı gibi çıkar tek başına gol atar maçı da getiren isim olur. Tüm dikkatler Insua ve Nunez'in üzerinde, evet onlar da daha tam olarak adapte olamadılar. Belki Nunez yanında Sercan ile daha iyi belki Nunez Turgay ile daha iyi olacak. Bunların hepsini biz takım oyunu oynayarak yapıyoruz zamanla onların adaptasyonu takım oyunumuza yerleştiğinde bireysel yetenekleri de daha çok göreceksiniz demek istiyor aslında.

Şampiyonlar Ligi için bir kadro oluşturmadıklarını, böyle bir yatırımlarının olmadığını ifade eden Sağlam, "Biz Şampiyonlar Ligi`nde başarılı olacak kadro oluşturmadık. Öyle bir yatırım da yapmadık.Şampiyonlar Ligi tüm Bursa şehri için, Bursaspor taraftarı için ve oyuncular için zevk. Biz bunun keyfini çıkarmaya çalışıyoruz. Ekonomik denge farkını da hep beraber biliyoruz. Ona göre transferler yapamazdık, yapmadık da. O kulvarda başarılı olalım diye, ekonomik anlamda sıkıntı yaşamak da bir yoldu. Çok büyük paralar harcayıp çok başarılı olacağınızın da garantisi yok. Biz bunu yaptık. Güncel başarılar yakalamak ve şirin gözükmek adına yapabilirdik. Ama biz mantıklı, doğru olanı, buradan ayrıldığımız zaman gelecek insanları sıkıntıya sokmamak adına doğru olanı yaptığımıza inanıyoruz. Bu sezon Avrupa arenasında tecrübe sezonu olacaktır. Önümüzdeki sezon oynayacağımız Avrupa kupalarında daha büyük başarılara imza atacağımızı söyleyebilirim" dedi. Biz şampiyon olduğumuz gün Türkiye'nin yarısına yakınını, İstanbul medyasının hepsini alt ettiğimiz ve hayal kırıklığına uğrattığımız için, neredeyse 20 yıldır süregelen adaletsizlik ve dengesizliklere çomak soktuğumuz için, emek hırsızlığına ve dayatılan düzene son verdiğimiz için çok mutlu olduk. Bu başarı yeterli mi? Hayır. Türkiye içinde bizim için bu senelik yeterli, diğer senelerde tekrar etmek kaydıyla. Önce içimizdeki yani kendi ırkımızdan olanları tatmin edelim ki ondan sonra Avrupa'da başarılı olalım. Önce kendi içimizdeki kıskançlıkları, hasetleri, düşmanlıkları bir alt edelim de ondan sonra top yekün herkes bize destek olduğunda Avrupa'da başarılı olalım. Biz de dev bir kara delik ile sezona başlayıp yıldız dediğiniz isimler alabilirdik. Ama sadece siz "Yıldız geldi" diye demeniz için değil, kendi yıldızlarımızı daha da ışıldar hale getirmek için çalışacağız. Aynı zamanda bende daha uzun yıllar Bursa'da bu savaşın içinde olacağım, demek istiyor aslına...,

Valencia'ya evinde yenilmiş bile olsa, bundan sonraki 5 maçında yine yenilecek bile olsa, her takımdan 10 yese bile 20 yese bile Şampiyonlar liginde yiyecek. Şampiyonlar liginde... Karpaty de, sofia da, Paok da değil. Ülke puanı perdesinin arkasına sığınarak bel altı vuranları ben takmıyorum artık. Ya da takmıyormuş gibi davranıyorum en azından. Siz de öyle yapın.... 

Hiç yorum yok: