17 Ocak 2010 Pazar

Denizlispor:1 Bursasporumuz:1






Çok kolay kazanabileceğimiz bir maçı kazanamayarak yine çok kolay çıkabileceğimiz bir grupta işimizi zora soktuk..Gerçi son Sivas maçını kazanınca yine lider olarak çıkıyoruz ama işi buaralara kadar getirmeye hiç gerek yoktu..

Neyse maça dönecek olursak ilk defa Ertuğrul Hoca 4-3-1-2 gibi bir sistemle sahaya çıkardı takımı..
Kalede Yavuz, savunmanın sağında Veli, solunda Keçeli, ortasında Zapo ve İbrahim..
Buraya kadar her şey normal gibi gözükse de orta alanın 3'lü yani Sol-iç Ozan,Sağ-iç İvan ve ön libero Hüseyin olarak dizilmesiyle çok fazla verimsizleştik..

Adeta kanatsız uçmaya çalışan kuş misali bir şeyler yapmaya çalıştık ama olmadı bir türlü..
Çünkü eğer böyle bir orta saha düzeniyle mücadele ediyorsanız bekleriniz hücuma sık sık destek vermeli..
Ama bizim ne Veli ne de Keçeli bu kalibrede oyuncu olmadıklarından ilk yarıda gol bulmamız sadece ilerideki ikili Turgay-Sercan ve arkalarındaki Batalla'nın kişisel çabalarına endeksliydi..
Ki zaten gol de öle geldi 25.dakikada..Batala çok Turgayı çok iyi gördü, Turgay'ın vücut çalımı ve vuruşu da görülmeye değer nitelikteydi..

Golün harici ilk yarıda herhangi bir pozisyonumuz olmadı desem yanılmış sayılmam.
Gerçi ikinci yarıda da Denizli kalesinde tehlike yarattığımız söylenemez..
( Sercan'ın 30 ve 38.dakikalarda PES oynarmışçasına rakiplerin içinden geçmeye çalıştığı pozisyonları saymazsak tabi.. )

Ama Denizlispor özellikle sol kanadı maç boyunca mükemmel kullandı..
Veli'nin arkasına kaç kere sarktı bu oyuncu vallahi ben sayamadım..
Eğer Güray pas tercihlerini Engin değil de Angelov'dan yana kullansa fark  bile olabilirdi..

Angelov demişken yine mükemmel bir gol attı..
Maçtan önce çekindiğim iki ismin Güray ve Angelov olduğunu belirtip bu adamlara mutlaka özel önlem almamız gerektiğini söylemişken bu adamların sahada yaptıklarını görünce kahroldum şahsen..

İkinci yarıda Ertuğrul hoca sistem değişikliğine giderek  ve 4-5-1'e döndü.
Yani maça başlar dediğim 11'e çok benzer bir diziliş ve oyuncu tercihleriyle ikinci yarıya başladık.

Oyuncularımız rakibin konumuna aldanmışlar ki ikinci yarıya maç bitti havasında çıktılar.
İvan Ergiç'i Bursa'ya geldiği günden beri ilk defa bu kadar etkisiz gördüm yeridir..
Ne oynadığını pek anlayamadım doğrusu.
Şu Sercan  da artık ayaklarını yere bassa da katkı koymaya başlasa..
Sercan'ın bu maçtaki tek olumlu hareketi ise 57.dakikada Batalla'nın kayarak kapıp ona aktırdığı topta şut atma cesaretini göstermiş olmasıydı..
Yazıktır günahtır takımın golcüsü, bonservisine 10 milyon euro isteniyor ama ligin 2.haftasından beri golü yok..
Kaç gün oldu siz hesap edin gerisini..
Ozan İpek de keza çok kötüydü yine.Ama bunda ona hiç bir şekilde destek olmayan Keçeli'nin payı çok büyüktü..

* Batalla çok çalıştı, tüm toplar onda toplandı, arkadaşları bu adama biraz ayak uydurabilseler keşke..
Çok değil biraz..
Maçtan önce dedik ya "Batalla 2 hamle ilerisini düşünürken bizimkiler 1 hamle geriden geliyor" diye.
Arkadaşları varsınlar ileriki hamleleri düşünmesinler, geriden  gelmeyi bıraksalar yetecek..


Umarım Kasımpaşa maçına kadar toparlanır ve 2.yarıya iyi başlarız.
Nasıl başlarsan öyle gider derler hep..
* Ama şunu da belirtmeden geçmek olmaz, Ali Tandoğan ve Volkan Şen'in eksikliklerini çok fazla hissettik bugün.Hadi birisi olmasa idare edilebiliyor ama iki oyuncunun da aynı anda olmaması sağ kanadımızı çok fazla etkiledi..
* Ayrıca Yavuz'u yine çok beğendim, ama şu topu oyuna sokma olayını da geliştirmesi gerekiyor..

Hiç yorum yok: