22 Şubat 2010 Pazartesi
22. Hafta Rakibimiz: Fenerbahçe
Son günlerde Fenerbahçe ile o kadar çok oynadık ki artık benim bile uzun uzun analiz yazıları yazmak içimden gelmiyor.
Zaten teknik-taktik olaylarına pek fazla girmeye gerek yok, iki takım oyuncuları da birbirlerinin güçlü ve zayıf yönlerini çok iyi biliyorlar..
Öncelikle kupanın ilk maçındaki korkak, silik ve basiretsiz futbolun aksine rövanştaki gibi yürekli, kendine güvenen ve ne yaptığını bilen Bursaspor'u sahaya yansıtabilirsek bu maçtan üç puan çıkarmamız için hiç bir neden yok bana göre..
Öncelikle maçın başında salak saçma gol yememiz gerekiyor yani devreyi mutlaka gol yemeden kapatmalıyız.Gerisi öyle ya da böyle bir türlü gelecektir.
Tabi burda da üzerine çok fazla yük binecek oyuncularımız olacak, bunlardan ilki Hüseyin Çimşir.
Trabzonspor maçında hayatının futbolunu oynayan Hüseyin aynı performansı bu maçta da mutlaka sahaya yansıtmak zorunda.Orta sahada bilinen statik Hüseyin'in yerine biraz Kiritavari gözünü karartarak mücadele edip orta göbekte Fenerbahçe'nin driblingle üzerimize gelmesine mani olmak zorunda..Aslında buna tüm oyuncularımız dikkat etmeli..İlk maçtan sonra şu yazdıklarımı bir daha tekrarlamak istemiyorum..
"...Yediğimiz gollere gelmeden önce, 17.dakikada Emre Belözoğlu'nun orta sahadan topu alıp Bekir Ozan ile Kirita'nın arasından geçerek 20 metre dikine topu sürebiliyor ise burda Ertuğrul Sağlam hiç bir şey yapamaz.. Bu pozisyonun hemen 3 dakika kadar sonrasında bu kez Andre Santos (rakibin sol beki) topu orta alandan alıp 5 kişiyi geçerek İvankov'la karşı karşıya kalıyorsa kimse kusura bakmasın ama burda suç sadece o oyuncularındır...."
Bu tür pozisyonlar maçın kırılma anları olur..
Rakibiniz cesaretlenir, senin de futbolcularının gözü korkar, panik havası oluşur..Ve o maçı kaybetmemeniz dualara kalır bundan böyle..
Ki nitekim bizim de Kayserispor ve Fenerbahçe maçlarında bunlar başımıza geldi maalesef.
Ve ne tesadüftür ki iki maçta 3-0 mağlubiyetimizle sonuçlandı.
Ve ne tesadüfür ki iki maçta ön liberomuzda Kirita oynadı ve çok az top kazandı, çok top kaybetti ve yaptığı dengesiz fauller ile rakibe çok fazla duran top fırsatı verdi..
Hüseyin'in bu maçları seyredip Kirita'nın düştüğü hatalara düşmemesini umut ediyorum..
Hüseyin'den sonra üzerine eksta yük binecek olan oyuncumuz Bekir Ozan Has'tır bana göre..O da Trabzon maçındaki performansını sahaya yansıtmalı ve Emre Beleözoğlu'na karşı öyle ya da böyle üstünlük kurmalı.Top kazanma ve orta alanı dirençli tutmada Hüseyin Çimşir'e yardımlarını esirgememeli, top kullanma konusunda korkmadan kendine güvenerek oynayıp gerçek Bekir Ozan'ı sahaya yansıtmalı.
Aslında özgüven problemini halledebilirse ülkenin 1 numaralı oyunu iki yönünü de oynayabilen ortasahası olabilir bu oyuncu..
Geçen yıl Bursa'da 1-1 sonuçlanan Sivasspor maçının ardından ondan ümidi kesip Bank Asya'da kendine takım bakmasını bekliyordum fakat Ertuğrul Sağlam bu oyuncunun tekrar kendisini bulmasını sağladı, son oynanan Trabzon maçında da Hüseyin gibi o da hayatının futbolunu oynadı.Top Batalla'da mı yoksa Bekir Ozan'da mı diye TV başında izlerken çok kez yanılgıya düştüğümü itiraf edebilirim..
Neyse yine fazla uzattık gibi yazıyı, futbolcularımız Fenerbahçe'den daha cesaretli olup, daha özverili olurlarsa maç sonunda şampiyonluk şarkıları söyleyerek Bursa'ya dönebiliriz..
Burdan eli boş bile dönsek fikstür avantajımızı kullanabildiğimiz taktirde Nisan başı gibi Avrupa'ya gitmeyi garantileriz..
Haydi Bursasporum..
Allah Utandırmasın (!)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder