10 Mart 2010 Çarşamba
Kasımpaşa:0 Bursasporumuz:2// Önümüzdeki Maçlara Bakıyoruz..
Maçta golü erken bulunca "Tamam Bitti Bu İş" dedim kendi kendime..
Normalde maçın ilk yarım saatini izlemeyi plandığım halde rahatlamış olmanın verdiği rehavetle olsa gerek 20.dakikada evden çıkıp okuluma gittim..
Zaten Kasımpaşa'dan Manisa ya da Denizli'den çekindiğim kadar çekinmiyordum.
En nihayetinde topla oynamayı seven, kaptırdığı toplarla da çok kolay gol yiyen bir takım bu Kasımpaşa.
Bizim de çok fazla kontradan gol arayan bir oyun stratejimiz olmamasına rağmen Volkan, Sercan, Ozan gibi 3 adet çok çabuk ve dribling yapabilen oyunculara sahip olduğumuzdan dolayı ligin en iyi deplasman karnesine sahip olan takımıyız..
İlk golü attıktan sonra devreyi gol yemeden kapattığımız taktirde yakaladığımız kontraları değerlendirip çok rahat 3'e 4'e gidebileceğimiz düşünüyordum.
İkinci yarı rakibi kontrolünde oynanmış olsa da özetlerden izlediğim kadarıyla bu farkı açabilecek pozisyonları yakalamışız biraz şans, biraz tecrübe, biraz da beceri noksanlıklarımız bu farkı açmamıza engel olmuş..
Bu maç hakkında benim için sevindrici gelişmelerden ilki Sercan'ın ligin 2.haftasından beridir süre gelen gol orucunu bozmuş olması.
Gerçi çok iyi oynayıp arkadaşlarına boş alanlar, gol pozisyonları yarattığı maçlar da oldu ama kendisi bir türlü o gole ulaşamıyordu.
Bir başka sevindirici gelişme kendisinden çok şeyler beklediğim İsmail Haktan Odabaşı'nın son 15 dakikada oyuna girip, ilk A takım tecrübesini yaşamış olması..
Diyarbakırspor maçından önce de söylemiştim, bu oyuncu mental olarak sorun yaşamadığı taktirde Volkan'ın yerine çok rahat, sırıtmadan oynar, Volkan'ın adını bile andırmaz hiç kimseye..
Öyle Eren Albayrak gibi güçsüz falan da değildir..
Son olarak takımımızın TFF resmen açıklamasa da son 10 haftaya girilirken ligin yeni lideri olduğunu söylebiliriz.
Bu çocuklar gerçekten bulundukları yeri hakediyorlar.
Kupa'da Fenerden ilk maçta 3 yiyip kendi sahalarında cesurca oynayıp 3 atabiliyorlar..
Yine Kadıköy'de Fenerbahçe karşısında 20.dakikada 2-0 mağlup duruma düşüp 90.dakikada 2-3 kazanabiliyorlar..
Bu maçın ardından hem tarafsız sahada hem de seyircisiz oynanan maçta geçen yılın lig 2.si Sivasspor'la karşılaşıp herkes "Acaba rehavet, konsantrasyon eksikliği gibi mental sorunlar " mı derken onlar 50.dakikada 3-0'ı yakalayıp maçın geri kalan kısmını oyunu rölantiye alarak rahat bir şekilde maçı bitirebiliyorlar..
Ardından düşme mücadelesi veren Diyarbakır karşısına çıkıp, her türlü olumsuzluğa rağmen 17 dakikalık bölümde bile güçlerini gösterip futbol oynamaya çalışıyorlar, gol pozisyonuna girebiliyorlar..
Bu maçın sonrasında ve öncesinde yaşanan olaylara noktayı koymuştum, o yüzden bir daha geriye dönmek istemiyorum..
Ama biz bile "Acaba o maçın etkileri Kasımpaşa karşısında görülebilir mi, ne kadar kendilerine futbola verebilirler bu çocuklar.. Şimdi bir de liderliğin baskısı olacak üstlerinde" diye düşünürken bu takım buradan da 3 puanla çıkıp "Biz de Bu Yarışta Varız" diyebiliyorlar..
Yazıyı nasıl bitirebileceğimi pek kestiremedim, şampiyonlukla ilgili yazacak çok şeyim var ama henüz çok erken olduğunu düşünüyorum..
Önümüzdeki maçlara bakıyoruz diyeyim de en kestirmeden çıkayım işin içinden :)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder