9 Mart 2010 Salı

Erteleme Maçı // Yılmaz Vural Hastalığı


Daha öncesini hatırlamıyorum ama Yılmaz Vural diyince aklıma artık maç içinde yaptığı akrobasik hareketlerden ziyade, son çalıştığı takımların hepsinde öne geçip geriye düştüğü maçlar geliyor aklıma..(Yalan olmasın aniden Effa'yı tokatladığı an beliriverdi gözümü önünde :))

Antalya'da koca sezon hep bu şanssızlıktan bahsetti durdu, kısa süreli de olsa çalıştığı Manisa ve Kocaeli'de de kaderi pek değişmedi hocanın..(Son çalıştığı 3 takımın da o sene küme düşmüş olmaları da başka bir ortak özellikleri)
Bu yıl Kasımpaşa'nın başına geçti, haftalar ilerledikçe yine aynı hastalık kendisini hissettirmeye başladı..

Antalyaspor' dayken takımın bu kadar çok son dakika golü yemesini ilk başlarda hocanın son dakikada yaptığı amaçsız ve gereksiz değişikliklere bağlıyordum.

Rakip son hücumunu gerçekleştirecek, korner, serbest vuruş vs. kullanacak bir bakıyordum Yılmaz Vural hemen bir hücumcu çıkarıp yerine soğuk bir stoper sokuyor.
Bu oyuncu da oyuna çabuk adapte olamadığından dolayı genelde onun adamı topla buluşuyor ve golünü atıyor..
Bu senaryo yanlış hatırlamıyorsam 3 ya da 4 kez gerçek oldu Antalya'da.

Bu hafta da yine benzer şekilde sezon başından beri kadroya dahi almadığı 22 yaşındaki Slovak stoper Martin Baran santrafor Cenk'in yerine oyuna dahil oldu, adam daha ne olduğunu anlamadan Kayseri'nin golü geldi..

Ama ben de sonradan farkına vardım ki hocanın bu "Son Dakika Kabusu"nun en önemli nedeni; saha kenarında olaylara ani tepkiler verip, hakemle, kendi ve rakip takımların futbolcuları ile dalaşırken oyuncularının strese girip konsantrasyon hataları yapmasına neden oluyor.

Hoca farkında olmadan en büyük zararını bu şekilde veriyor takımına.
Yılmaz Vural'ın takımı öne geçiyor, canavar gibi top oynuyor, ama dakikalar ilerlerdikçe, Yılmaz Hoca çılgınlıklar yapmaya başladıkça takımda bir hata yapmaktan korkma, çabuk karar verememe, soğukkanlılıktan uzaklaşıp bir paniğe kapılma gibi sorunlar baş gösteriyor..
Bir de son dakikada yukarıda belirttiğim değişiklikleri yapınca rakiplerinin ekmeğine bal sürmüş oluyor.

Bizim de yarın en büyük kozlarımızdan biri Yılmaz Vural'ın bu halleri olacak bana göre..
Hele bir de erken gol yemediğimiz taktirde maçı ikinci yarıda 3 puanı çok rahat koparabileceğimizi düşünüyorum..
Hele bir de ilk yarıyı önde kapattığımız taktirde 3'e 4'e bile gidebiliriz zorlanmadan..

**Ama tüm bunlara rağmen içimde yine skor 1-1 bitecekmiş gibi bir his var..
Hayırlısı diyelim..
Neyse adet yerini bulsun muhtemel kadroumuzu verelim, gerçi Diyarbakır maçında oyuna başlayan 11'imizden herhangi bir değişiklik olacağını düşünmüyorum..

Hiç yorum yok: