7 Mart 2010 Pazar

Bir Garip Deplasman Öyküsü



Sene başında alırız fiksturu elimize her yeşil-beyaz sevdalısı gibi şunlara giderim sunlara gidemem diye kendimizce yaparız hesabımızı.

Sene başında ustune gideriz diye not düştüğümüz deplasmanlardan biriydi diyarbakır deplasmanıda hem 5-6 saat mesafede bize hemde bursadan fazla insan gelemez gitmemiz uygun olur dusuncesiydi bizi bu yonde dusunmeye sevk eden.

Buna uygun olarak yaptık planımızı Cuma gunu Giresundan önce erzincana gectim orda kayserili bir arkadaşımıda alarak ufaktan koyulduk yolumuza.

Amacımız deplasman tribunu acılırsa bir şekilde içeri girmek açılmazsada deplasman tribunun yanındaki tribune gecip trabzonluların ve diğer istanbul takımlarının bursada yaptığı taktiğe uygun olarak abi biz bursalıyız yan tarafa gecsek diye polise biraz dil dokup deplasman tarafına gecebilmekti.

Planlarımızı buna uygun olarak yapıp Diyarbakır tarafı için biletlerimizi 1 gun onceden coktan aldırmıştık ,bursa tarafı içinde bir umid beklemedeydik.

Cuma gunu aksam diyarbakıra vardığımızda birseyde yokmus oyle abartılacak kadar burada dusuncesi hakim oldu bende hayat gayet normal seyrinde ilerliyordu.Ekstra birseyler carpmadı gozumuze tabi bursalı olduğumuzu farketseler ne olurdu bilmiyorum :))Otelimize geçmeden 1 saat kadar ufak çaplı bir şehir turu yaptık sonra otelimize gecip kampa giren futbolcular gibi maç saatini beklemeye başladık.

Cumartesi sabah ilk 9 bucuk gibi cıktık dısarı kahvlatı filan yapalım diye ama bir gariplik vardı sehirde ilk geldiğimizde gece 12 de bile cıvıl cıvıl olan sehirin sokaklarında her köse başında kümelenmiş 10-15 erli guruplar halinde 16-17 yaşındaki çoçuklardan başka normal insan sayılacak turden kişiler pek ortalarda gorunmuyordu.

Bu durumu biraz garip karsılasamda belki hayat gec baslıyordur burada deyip cok ustunde durmadım.

Saat 12 gibi son hazırlıkları yapıp stad onune doğru gittiğimizde bizim beşiktaş maçını andıran kareler vardı mahşeri bir kalabalık kafasına göre takılan bir suru insan.

Bu ortamda zaten en ufak bir hatada linc edilebilirdik kendi aralarında bile kavga eder olmuştu insanlar.



En iyisi biraz daha sagda solda vakit gecirip insanların içeri girmesini beklemekti.Bizde öyle yaptık.

Saat 14:00 civarı tekrar donduk stadyumun oraya kalabalık biraz azalmış insanlar stadyum yerine stadyuma cıkan cadde ve sokaklarda kümelenmeye başlamıştı.

Tek basına duran bir polis memurunu gozumuze kestirip yanına sokulduk salağa yatıp olaylardan bi haber gibi abi deplasman seyircisi girisi nerde diye sorduğumuzda polisin yuz ifadesi bir anda değişti ne demek deplasman seyircisi dedi abi biz bursalıyız bursa tarafına nasıl girebiliriz diye sorumuzu yenilediğimizde ilk başta dalga geçtiğimizi düşündü herhalde garip garip gulmeye başladı sonra kafa bulusuyonuz demi dedi? aslında biz cok ciddiydik durumun vahametinden dolayı garip karsılansada bu durum harbi harbi deplasman tarafını arıyorduk :)

Niye kafa bulalimki gerçekten bursa tarafına gitmek istiyoruz dedim (Salak mode on ) Polis memuru baktı ki herseyden habersiz gercekten bursa tarafını arıyoruz git kendini surlardan at öyle daha cabuk ölürsün bursalı olduğunuda kimseye çaktırma linç ederler seni karşığını alınca anladıkki 1.plan bugun için uygulanabilir bir ozellik taşımıyor.

Ordaki zavalıların maç önü hallerini görünce Turkiye topraklarında Bursalı olmaktan hic bu kadar gurur duymamıştım onuda anti parantez belirteyim .

Mecburen 2.planımızı uyguluyacaktık önceden temin ettiğimiz biletlerle diyarbakır tarafına girdiğimizde maçın başlamasına artık 10 dakikadan az bir sure kalmıştı.

Bir ara arkadan bir ses kalk lan kalk diye durtunce dedim herhalde anladılar bursalı olduğumuzu bittiğimizin resmidir tutun sunun ucundan deyince Bursasporumuza hakaret iceren bir pankartı tutmam için arkamdaki insanın bana seslendiğini farkettim biraz rahatlasamda o pankartı zaten tutmazdım hiçbir şekilde oylede oldu telefonla konusuyormus gibi yapıp duymamazlığa geldim 1-2 basamak asagıya gectim.

Stad eski bir stad olduğundan koltuk sıralarıyla merdiven bosluklarının alt kısmındaki bolum tamamen yarılmış gibi ve ordaki betonlar resmen dökülüyor insanlar surekli ordan söktükleri taşları parcalayıp ellerine aldı ve kendine cephane yapmaya başladı işin ilginç yani bunların hepsi polisin gözü önünde oluyordu.Bir Allah kuluda siz napıyorsunuz demedi diyemedi.

Diğer garip bir uygulamada sivil ama rutbeli olduğu belli bir polis gorevlisi surekli olarak TAKIMIMIZI DESTEKLIYECEZ diyordu yanımdaki polisler mudurum filan demese amigo sanabilirdim o sahsı o derece abartılı yapıyordu bu işi.

Sonra aklıma 2 gun öncesi geldi Selim abiye yapılanlar geldi burasıda turkiye işte dedim kendi kendime.

İstiklal marşı için ayaga kalktığımda hani askerde filan cok-kalk yaparsın ceza olarak o sırada her bolukten bir kac salak cıkar herkes cokerken onlar ayakta kalır mal mal etrafına bakınır ya biranda o sekilde hissetdim kendimi.

Ilk basta Insanlar garip garip baksada yuzume Allahtan ıslıklamak için bile olsa baska insanlarda kalktı ayagada cok dikkat cekmedik o an.

Sanki yabancı bir ulkede yabancı taraftarların içindeymiş gibi mırıldanarak soyledim istiklal marşını asıl komedi bundan sonra basladı istiklal marşına eşlik etmeyen orospu cocuklarının hepsi bir anda (sırnakta askerlik yaparken öğrendiğim kulağıma aşina gelen) Pkk marşını soyleyip ERMENI PICI APOYA YONELIK TEZAHURATLAR YAPMAYA BAŞLADI .O an herşeye ve herkese lanet edip onume gelene saldırmak istedim. Ama o an yapılabilecek en buyuk salaklıklardan biriydi belkide bu o yuzden değmez dedim kendi kendime ama bu kadar orospu cocugunun icindede duramazdım daha fazla.

Kapıdaki polis memuruna Abi biz bursalıyız yanlıs girmisiz dememle zaten biranda beni dısarı cıkarıp cabuk kaybol demesi bir oldu.

Biz esyalarımızı otele almaya gelene kadar mac coktan tatil olmustu.

Geldiğimiz gibi geri donduk yolumuza ne hayallerle gelmiştik oysa acacaktık bayragımızı herkese ve herseye inat NE MUTLU TURKUM DIYENE sloganını haykıracaktık bogazım yırtılırcasına.

Turkiye topraklarında bunlarıda gördü ya bu gözler BU İŞ BİTMİŞ ARKADAŞ HADİ GEÇMİŞ OLSUN.

Hiç yorum yok: