26 Haziran 2010 Cumartesi

Bursaspor 2010/ 2011

# 1
Football Fans Know Better

# 2
Football Fans Know Better

# 3
Football Fans Know Better

#1 Turkcell Süperlig'ini şampiyon olarak tamamladı geçtiğimiz sezon, #2 de Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe (kupa) deplasmanlarında kullanıldı.

#1'i as kadro olarak düşündüğümüzde bunların dışında Pablo Batalla 17 maçta oyuna direkt başlayıp 9 kez de sonradan dahil olmuş.
Tomas Zapotocny'nin 11'de başladığı maç sayısı 19 (16'sı sezonun ilk yarısında).
Bekir Ozan ise 14 kez kulübede başlayıp sonradan görev almış, 6 maça 11'de şans bulmuş.
91 doğumlu İsmail Haktan Odabaşı ise ilk olarak liderliği ele geçirdiğimiz Kasımpaşa maçınının son 15 dakikasında kendini gösterme fırsatı buldu ve sezon sonuna kadar 7 maçın son dakikalarında takıma dinanizm katması için Ertuğrul Sağlam tarafından sahaya gönderildi.
Yani Ertuğrul Sağlam'ın Bursaspor'u şampiyon tamamladığı sezonda, bu yükün altına giren oyuncu sayısı sadece 15. Kadronun ne derece alternatifsiz olduğu da açıkça görülebiliyor.

Bu yıl ise çok farklı olacak, paramız da var, hedefler de büyük.
Üç kulvarda birden mücadele edeceğiz, o yüzden de bunu kaldırabilecek alternatifli bir kadro kurmamız şart.
Aksi taktirde rezil oluruz vallaha Şampiyonlar liginde.

Acımıyor adamlar, bunun da canlı şahidi Ertuğrul hocamız.
Serdar Kurtuluş, Mehmet Sedef, Serdar Özkan gibi üç 20'likle, hücum nedir bilmeyen Koray Avcı-Eduard Cisse, savunmanın "S"sini yapamayan Bobo-Delgado gibi adamlara güvenerek Anfield Road'a çıkarsan 8 de yersin 9 da.

Yeni sezon planlaması yapılırken bu geçmişteki ibretlik hezimetten kesinlikle dersler çıkarıyordur Ertuğrul Sağlam, hatalarından ders çıkarabilmesi en büyük artısı zaten hocanın.
O yüzden de önümüzdeki sezon planlamasını çoktan yapmıştır bile.

Gelenlere ilave olarak dört transfer daha yapılacağını açıkladı kendisi, bu isimler de muhtemelen  #3 'teki soru işaretlerinin yerine düşünülüyordur.
Serdar Aziz ve de Ramazan Sal'ın sezon başı kampında verdiği ışıklara göre savunmanın göbeği belki 1 yabancı stoper alınarak geçiştirilebilir, bu durumda da ortasahanın sağına Volkan Şen'in alternatifi olarak bir isim kadroya katılabilir.
Ya da Basel'de olduğu gibi İvan Ergiç gerek duyulduğunda burada kullanılabilir.
Ama Ali Tandoğan'a mutlaka bir alternatif gerekiyor.Ne kadar formda olursa olsun adamın da yaşı 33-34 oldu, üç kulvarda birden bu oyuncudan aynı randımanı almak pek de mümkün olmayacaktır.

#3'teki soru işaretlerine yapılabilecek takviyeler için benim şahsi görüşlerim:
İlki Ali Tandoğan'a alternatif bir isim küme düşen Siena'nın zıpkın delikanlısı eski Romalı Aleandro Rosi.
23 yaşındaki bir İtalyan'ı ülkemize getirmek zor olacaktır ama Şampiyonlar Ligi kozu kullanılabilir.

Savunmanın ortasına ise Mourinho'nun İnter'den afaroz ettiği Nelson Rivas, o da satış listesinde zaten.
Arzu edildiği taktirde bonservis bedeli ödemeden çok rahat takıma katılabilir, çok da yararlı olur, taş gibi bir stoperdir.

Santrafor'a aday belirlemeye gerek yok, görüşülen isimler medyaya yansımış durumda zaten.
Favori Mauro Boselli.
Plase Kris Boyd.

13 Haziran 2010 Pazar

Toshack

Dünya Kupasına tam gazla devam ediyoruz,edeceğiz etmesine de..
MynetSpor'un ve DHA'nın Sercan Beşiktaş'ta başlıklı,gayriresmi haberini okumuş bulunmaktayım,an itibariyle..
Bu pis virüs,iyice etkisini artırıyor..
Vuvuzela seslerine,Sırbistan'ın mağlubiyetine zaten uyuz olmuşum,birde bu haber beni deli etti..
1.5 senedir,doğru düzgün top oynamayan Querasma'ya 7.3 Milyon Euro veren,bir kulüp Sercan'a ne kadar verirse versin,biz bu tezahuratı söylemeye devam edeceğiz..
Sercan Bizimdir,John Benjamin Toschack sizindir..

6 Haziran 2010 Pazar

Ertuğrul Sağlam +/-

 
 
Seriç- Diatta- Gordon- Higuain
Öyle insanlar tanıyorum ki Ertuğrul Sağlam-Bursaspor-Şampiyonluk kelimeleri ortaya atılır atılmaz bel altı vurmaya başlıyorlar.
 
Şampiyonluğu değil de hep Seriç’i hep Diatta’yı konuşmak istiyorlar.
Nedense hep bardağın boş tarafını görmek istiyorlar.
Ertuğrul Sağlam Beşiktaş’ta yanlışlar yapmıştır, bunu kendisi de kabul eder. Bu yıl da bazı yanlışları olmuştur, kendisi bunu da kabul eder.
Ertuğrul Sağlam aşırı duygusal bir adamdır, karşısındakine sonuna kadar inanır, en önemli eksileri de bunlardır, en önemli artıları da.
Ertuğrul Sağlam Beşiktaş’a Diatta’yı getirmiştir, çünkü dönemin milli takım tandemindeki Gökhan Zan-İbrahim Toraman isimlerine çok fazla inanmıştır, bu oyuncuları kafasındaki 11’e hiç düşünmeden yazmış, onların yanına alternatif bir oyuncu olarak da yedek kalsa bile sorun çıkarmayacak olan tecrübeli, kariyeri olan, bonservisi elinde bir Diatta’yı getirmiştir. Hoca, Diatta’yı kendisini şampiyon yapması için değil, senede 3 maç 5 maç oynasın, milli takım tandemindeki İbrahim Toraman-Gökhan Zan’a alternatif olsun diye almıştır.
Keza Seriç’i de aynı şekilde..Yıllardır bir sezonda 30 maçın altında oynamışlığı olmayan istikrar abidesi, takımın kaptanı, ağabeyi İbrahim Üzülmez’ e alternatif olması için için almıştır. Seriç de tecrübelidir, İtalya ligini görüp geçirmişliği vardır, yedekliği sorun etmez, bonservisi elindedir.
Higuain ise çabuktur, dribling yapabilir, son vuruşları vardır, akıllıdır, ceza sahası nerde duracağını falan iyi bilir ama gelgelim ki genç bir adamdır, Avrupa tecrübesi yoktur ve yedek kalmayı kesinlikle sorun etmeyecek karakterde bir oyuncudur. Aynı zamanda da Ertuğrul Sağlam’ı elinde Fransız kulüplerini peşinden koşturan Türkiye’nin Cristiano Ronaldo’su denilen Burak Yılmaz adında bir oyuncu vardır,  ona da inanır Ertuğrul Sağlam, Higuain’i de Burak Yılmaz’ı yedeklemek için getirmiştir.
Gordon olayı ise çok farklıdır, bu transferi Ertuğrul Sağlam değil de inanmak zorunda bırakıldığı Sinan Engin efendi gerçekleştirmiştir, Luka Modric’i izlemeye gidip beğenmeyen, Gordon hakkında alınması yönünde rapor veren yine Sinan Engin’dir. Şimdi televizyonlarda çok bilmişlik taslayıp Ertuğrul Sağlam’ı eleştirir o ayrı konu.
Yani Ertuğrul Sağlam transferlerinde eleştirildiği oyuncuları dönemin milli takım 11’ndeki isimleri olan İbrahim Toraman-Gökhan Zan-İbrahim Üzülmez’ e alternatif olmaları için almıştır. Zaten bu adamların maliyetleri de ortadadır.
Evet Ertuğrul Sağlam hatalıdır.
Takımın kavgacı kaptanlarına, milli takımın stoperine, yerli Ronaldo’ya, yerli Messi’ ye, yönetimin uşağına, şampiyonluğa giderken rakibine yumruk atma terbiyesizliğini gösteren Brezilya mili takımı santraforuna inanarak büyük hata etmiştir.
O yüzden Ertuğrul Sağlam’ın duygusallığı ve karşısındakine sonuna kadar inanması en büyük eksileridir.
Bu yıl Ertuğrul Sağlam geçmişinden farklı olarak kendisi kadar maneviyata önem veren, kendisi kadar ona da inanan bir futbolcu topluluğunun yanında 2,5 milyon da insan bulunca çoğu kimselerin hayal bile edemeyeceği bir başarı öyküsü çıkmıştır ortaya.
 Bu yüzden de Ertuğrul Sağlam’ın duygusallığı ve karşısındakine sonuna kadar inanması en büyük artılarıdır.
 

4 Haziran 2010 Cuma

Hayırlı Olsun



Herkes transfer bombası beklerken yurt içinden transfer haberleri gelmeye devam ediyor.Güngören Belediyespor'un genç kalecisi Harun Tekin ile sözleşme yapılmış..

17 Haziran 1989, İzmir/Menemen doğumlu olan Harun futbola da yine Menemen Belediyespor'da başlamış.2007 yılında Güngören Belediyespor ile anlaşarak profesyonel kariyerine ilk adımını atmış böylece.

İlk sezonunda takımının ikinci kalecisi olmasına rağmen 11 maçta görev alıp, 2.lig play-off' larında kurtardığı penaltılar ile Güngören'in 1.lige çıkmasına katkıda bulunmuş.

1.Lig'de ise sezona ilk tercih olarak başlamasına rağmen istikrarsız bir grafik çizerek küme düşen Güngören'de 21 maçta kaleyi korumuş.

Geçtiğimiz sezon ise yine takımının 2.kalecisi olmasına rağmen 17 maçta görev yapmış.Bizim Güngören'le oynadığımız Türkiye Kupası eleme maçında uzun boyu, yan toplardaki performansı ve başarılı kurtarışlarıyla dikkat çeken Harun Tekin maç boyu Bursaspor TV spikerinin övgülerini almıştı.

Benim şahsi görüşüme gelince, elimizde Yavuz Özkan ve Ceyhun Demircan gibi iki tecrübesiz yedek kalecinin yanına bir de Harun'u almak pek de mantıklı bir olay gibi görünmüyor.
Ama ülkemizde şöyle bir anlayış var, "Al genç kaleciyi yedek otursun".
Bu anlayış yerli kaleci sıkıntısı yaşamamızın temel nedeni zaten..Güngören'den 89'lu Harun'dan ziyade 78'li Orhan'ı almak bile yedek kaleci tercihi için daha akılcı olabilirdi..
Genç kalecinin oynaması gerekiyor çünkü, oynamadıkça paslanıyor bu adamlar..
Özgüvenlerini yitiriyorlar.
İlk çıktıkları maçta sudan çıkmış balık misali afallıyorlar, kariyerlerindeki geri adımları atmak zorunda kalıyorlar.
Ne diyelim hayırlısı olsun.